Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta 15 yardım görevlisinin İsrail ordusu tarafından öldürülerek toplu mezara gömüldüğü katliamdan kurtulan tek kişi olan Münzir Abid, öldürülen arkadaşlarının son nefeslerini verişlerini duyduğunu söyledi. Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte kullandıkları araçların üzerinde Filistin Kızılayı logosu bulunduğunu, ikaz ve acil durum farlarının yandığını aktaran Abid, akının olduğu yere ulaştıklarında birden araçlarına ağır biçimde ateş açılmaya başlandığını söyledi. Ambulansın gerisinde sedyenin yan tarafına yüzüstü yattığını belirten Abid, “Arkadaşlarımın tek bir söz ettiğini bile duymadım, yalnızca son nefeslerini verişlerini duydum. Aracın ardına yüzüstü yatmasaydım ben de ölmüştüm” dedi.
‘İŞKENCEDE ÖLMEYİ İSTEDİM’
Askerlerin onu aracın dışına çıkardığını anlatan Abid, “Arkadaşlarıma ne olduğunu görmeyeyim, yaralılar mı, yaşıyorlar mı, öldüler mi bilmemeyim diye ellerim başımın üstünde beni yere yatırdılar” diye konuştu. İsrail askerlerinin kendisine çok şiddetli azaplar yaptığını belirten Abid, “7 Ekim’de nerede olduğumu sordular. ‘Buraya neden geldin, burası askeri bölge’ dediler. Ancak orası ‘kırmızı bölge’ değil insanların olağan bir biçimde hareket ettiği ‘yeşil bölge’ idi. Karşılık verdikçe dipçiklerle darbediyorlar ve ‘sus, konuşma’ diyorlardı. Azap o kadar şiddetliydi ki ölüp kurtulmayı istedim” tabirlerini kullandı.
‘CENAZELERİ KUMA GÖMDÜLER’
Saldırının gerçekleştiği akşam saatlerinde bölgede yalnızca İsrail özel kuvvetleri olduğunu, orduya ilişkin tank ve buldozerlerin sonraki sabah geldiğini söyleyerek Tel Aviv idaresinin anlatısını da yalanlayan Abid, devamında şöyle konuştu: “Sabah tanklar ve buldozerler alana girince bir tarafa büyük tek bir çukur, karşısına da 3 çukur kazdılar. Büyük olana ambulansları, başkalarına sağlıkçıları gömdüler. Araçlarda kimsenin olduğunu görmedim.”
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Öte yandan Filistin Kızılayı yetkilileri dün Batı Şeria’da düzenledikleri basın toplantısında İsrail’in Gazze’de 15 sıhhat görevlisini öldürmesinin akabinde gerçekleri ortaya çıkarmak ve sorumluları hesap vermeye çağırmak için bağımsız bir memleketler arası soruşturma kurulu kurulması davetinde bulundu.
