Gazze Şeridi’ndeki kara operasyonunu genişlettiğini duyuran İsrail ordusu, yerinden edilmiş Filistinlilerin barındığı okullara düzenlenen üç başka hücumda çoğunluğunu bayan ve çocukların oluşturduğu en az 35 kişiyi öldürdü. Ordu, harekât bölgelerinin genişletilmesi kapsamında “güvenlikleri için” Gazzelilere yönelik tahliye buyrukları yayınladı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Uyum Ofisi (OCHA), İsrail’in, yasak bölge ilanları ve son tahliye planlarıyla birlikte Gazze Şeridi’nin yaklaşık üçte ikisini Filistinlilerin erişimine kısıtladığını duyurdu.
‘NEREYE GİDECEĞİZ’
Sınırlandırılmış bölgeler ortasında, bu ayın başında boşaltma buyruğu verilen Refah’ın güneyi yer alırken yasaklanan bölgelere, İsrail birliklerinin dün sabah yeni bir kara saldırısı başlattığı Gazze kentinin kimi mahalleleri de eklendi. Yerinden edilmiş sivillerden Ebu Hazem Halef, El Cezire muhabirine, “Çadır kurabileceğim rastgele bir sokak arıyorum. Nereye gideceğimizi bile bilmiyoruz” diye konuştu.
‘HAMAS KRİZDE’ İDDİASI
Filistinlilere yönelik şiddetin dozunun arttırılmasının gerisinde, rehineleri bırakması için İsrail’in Hamas’a yönelik baskısı bulunuyor. Hamas’ın askeri kanadının sözcüsü Ebu Ubeyde, “Netanyahu hükümeti rehinelerin hayatından sorumludur. Şayet onlar (rehineler) için endişelenseydi ocak ayında imzalanan muahedeye bağlı kalırdı. Rehineler artık konutlarında olurdu” dedi.
Diğer taraftan Filistinli örgüte yönelik suikastlar da devam ediyor. Hamas, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Sayda kentinde dün sabah saatlerinde düzenlenen hava taarruzunda kumandanları Hasan Ahmed Ferhat ile oğlu ve kızının hayatını kaybettiğini açıkladı. Şarkul Avsat’ın haberine nazaran de Gazze’deki Hamas hükümeti, çalışanlarına yapılan maaş ödemelerini aksattı. Siyasi ve askeri yetkililer, Ramazan Bayramı’nda maaşlarının sadece yaklaşık yüzde 60’ını alabildi.
NETANYAHU: ZAFER YAKIN
Öte yandan Macaristan’daki temasları kapsamında Yahudi cemaati başkanlarıyla bir ortaya gelen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tanrı’nın yardımıyla yakında zafere ulaşacağız” açıklamasında bulundu. Gazze’de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlayacaklarını belirten Netanyahu, “Askerlerimiz Hamas’a gerekli baskıyı yapıyor” dedi.
TRUMP GAZZE’Yİ HATIRLADI
ABD Başkanı Donald Trump, önceki gün başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere yaptığı açıklamada Gazze problemini çözmeye çalışacaklarını söz etti. “Bu sorun onlarca yıldır büyük, çok büyük bir sorun” diyen Trump, “Gazze, uzun yıllardır kuşatma altında. Yazık. Gazze’de çok insan ölüyor. Gazze’de çok berbat şeyler oluyor” dedi. ABD lideri daha önce Gazze’nin tekrar inşası için Filistinlilerin bölgeden sürülmesini önermiş; bu plan İsrail tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.
BAKAN FİDAN’DAN İSRAİL’E NET İLETİ: ‘ÇATIŞMA İSTEMİYORUZ’
NATO Dışişleri Bakanları toplantısı için Brüksel’de bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin “Suriye’de İsrail ile çatışma istemediğini” söyledi. Reuters haber ajansına demeç veren Bakan Fidan, İsrail ordusunun son günlerde Suriye’deki askeri üslere yönelik hücumlarının “bölgeyi istikrarsızlaştırmanın yolunu açtığını” belirtti. Fidan, Şam idaresinin Türkiye üzere Suriye’nin komşusu olan İsrail ile “belirli mutabakatlara varmak” istiyorlarsa bunun kendi tasarrufları olacağını kaydetti. İsrail medyasında, İsrail’in Suriye’deki hava üslerine yönelik taarruzlarının bu ülkede tesirinin arttığı belirtilen Türkiye’ye yönelik bir bildiri içerdiği argümanları yer almış, İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da bu hafta Paris’te yaptığı bir açıklamada Türkiye’nin Suriye ve Lübnan’da “olumsuz bir rol oynadığını” savunmuş, Türkiye’nin Şam idaresini “himayesi altına almaya çalıştığını” iddia etmişti.
Dışişleri Bakanlığı önceki akşam iddialara yönelik sert bir karşılık vermişti. “İsrailli Bakanların, Türkiye’yi maksat alarak, Gazze’de işledikleri soykırımı, Suriye ve Lübnan’a hücumlarının gerisindeki yayılmacı emellerini” gizlemeyi amaçladığı belirtilen bakanlık açıklamasında, “bölge ülkelerinin toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine kast eden hücumlarıyla İsrail’in bölgenin en büyük güvenlik tehdidi haline geldiği” vurgulanmıştı.
