Talu, ünlü birinin kızı olmanın hayatını nasıl etkilediğini şu sözlerle ifade etti: “Kamera önünde büyüdüm diyebilirim. Bu durumun daha çok avantajı oldu benim için. Mesleğim göz önünde olmayı gerektiriyor, bu yüzden bu açıdan yararlı oldu; ancak tıpkı vakitte büyürken bütün yaptığınız hareketler göz önünde oluyor ve büyütülebiliyor. Bu açıdan, küçük bir dezavantajdan da kelam edilebilir. Bu durum beni tenkitlere karşı daha reaksiyonsuz bir hâle getirdi. Bunun da olumlu bir şey olduğunu düşünüyorum.” Annesiyle alakasından bahseden Talu “Hayatta en yakın olduğum insan. Değerli kararlar alırken ona danışırım. Çok sevecen, akıllı, kusursuz bir anne” dedi.

ESMERALDA OLMAK İSTERDİM

Deren Talu hayalindeki rolleri de açıkladı: “Notre Dame’ın Kamburu çekilse Esmeralda karakterine hayat vermek isterdim ya da ‘Les Miserables’te Fantine. Sylvia Plath’in hayatı çekilse, bu da çok oynamak istediğim bir rol olurdu. O kadar çok var ki.” Özel hayatıyla ilgili de konuşan oyuncu “Aşk, Deren Talu için ne söz ediyor” sorusuna şu karşılığı verdi: “Aşk çok hoş bir his. Âşık olmayı seviyorum. Aşk bir insanın yanında duvarlarınızı yere indirip büsbütün kendiniz olabilmektir bence. Aşk savunmasız olmaktır.”