Söz konusu muahede kapsamında, HÜRJET’in İspanya’ya satış sürecinin başlatılması ve uçağın ortak altyapı üretiminin İspanya’da gerçekleştirilmesi planlanıyor. TUSAŞ tarafından geliştirilen bu ulusal proje, böylelikle global savunma sanayiinde daha geniş bir pazara erişim imkanı elde edecek.
Anlaşmaya ait bir açıklama yapan TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, “Bu muahede HÜRJET projesinde atmayı planladığımız adımlardan değerli bir kilometre taşını oluşturuyor. Mutabakatla birlikte karşılıklı olarak sanayi alanında ne tür iş birliği yapılacağını, HÜRJET’in İspanya için üretilen konfigürasyonunda hangi firmaların ne tıp eserleri olacağını belirliyoruz ve onlarla çalışmaya başlayacağımız sürecin birinci adımını atıyoruz” dedi.
“Uzun ve ince bir yolda, emin bir halde yürümeye devam ettiklerini, mutabakat ile birlikte çok kıymetli bir adım attıklarının” altını çizen Demiroğlu, “TUSAŞ ve Türkiye açısından baktığımızda bu düzeyde birinci mutabakat. Zira konuştuğumuz husus Türkiye’de üretilen bir jet eğitim uçağının bir NATO ülkesine kullanımı için verilmesi ve kimi alt sistemlerinin o ülkede, yeniden bizimle birlikte yerleştirilmesi” değerlendirmesinde bulundu.
ÇALIŞMALAR HIZLANACAK
Anlaşmayla birlikte firmaların teknik seviyede çalışmalarını hızlandıracaklarını kaydeden Demiroğlu, kelamlarına şöyle devam etti:
“Biz bu vakte kadar HÜRJET’te yerleştirmeyi Türkiye’de yaptık lakin artık İspanya’da yapacağız. Bizim için çok kıymetli ve potansiyeli çok yüksek bir muahede. Zira bunu başarabildiğimiz noktada birçok öbür kapı da açılacak. Yalnızca NATO için değil. Biz inanıyoruz ki, bu platform öbür dünya ülkeleri için de hem eğitim manasında hem de hafif taarruz manasında kullanabilecekleri bir platform olacak. Önemli bir boşluğu da doldurmuş olacak. Biz çok ümitliyiz, gururluyuz ve çalışmalara devam edeceğiz.”
HÜRJET için “Bizim çok güvendiğimiz, ümitvar olduğumuz bir platform” diyen TUSAŞ Genel Müdürü, “İleri bir eğitim jeti ve hakikaten önemli bir boşluğu dolduruyor. Hem Türk Hava Kuvvetleri için hem de NATO için ülkü bir eğitim uçağı ve değişik konfigürasyonları olacak. Yalnızca NATO ülkelerine değil başka ülkelere de HÜRJET’in çok hoş ve kullanışlı bir eser olduğunu, hem eğitim hem de hafif taarruz misyonlarında çok ülkü bir uçak olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
TÜRK SAVUNMA ENDÜSTRİSİ İÇİN FIRSAT
HÜRJET için yapılan mutabakatın çok boyutlu olduğunu, bilhassa inanç konusunda öbür Türk sanayi ve güvenlik eserlerine de kapılar açılabileceğini söz eden Demiroğlu, “Biz bir platform sattığımız vakit bütün ekosistemi satmış oluyoruz. Biz, uçağın yapısal ve altyapı üretimi için yüzlerce firmayla çalışıyoruz. Yelpaze çok önemli genişliyor. Daima birlikte bir eser satmış oluyoruz. Bir eserle bir markete girdiğiniz vakit öteki eserlerin de kapısını açmış oluyorsunuz. Kara, deniz, havada bizim kendi eserlerimiz, helikopterlerimiz, insansız hava araçlarımız, tahminen KAAN için de kapı açmış oluyoruz. Zira kullandıkça, hizmeti gördükçe inanç başlıyor ve bu da tercihi getiriyor” sözlerini kullandı.
‘GELİŞMELERDEN MEMNUNUZ’
Diğer yandan TUSAŞ Genel Müdürü, Türkiye’nin ilk defa ulusal iştirakle yer aldığı, kendilerinin de birinci sefer katıldığı Madrid’deki 4. Milletlerarası Savunma ve Güvenlik Fuarı’nın (FEINDEF) süratli büyüdüğüne dikkat çekti.
İspanya’nın tesiri altındaki coğrafyalardan da önemli ziyaretçiler alan FEINDEF’te yeni kontaklar kurma ve evvelden görüştükleri firmalarla daha da yakınlaşma fırsatı bulduklarını aktaran Demiroğlu, “Bu seyahat uzun ve çok çalışmak gerekiyor lakin biz gelişmelerden mutluyuz ve ümitliyiz. Buradaki temaslarımızın meyvelerini toplarız” dedi.
